Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:
filler@godaddy.com
Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:
filler@godaddy.com
Ergoterapi, kişinin çevresini ve kendisini kontrol ederek yaşamını aktif ve üretken olarak sürdürebilmesi için, gerekli olan görevleri yerine getirebilmesini sağlar. Bu şekilde kişinin hayatını sürdürebilmesi için gerekli kapasitesinin geliştirilmesi ve sürdürülmesi ile ilgilenir.
Ergoterapi nedir sorusuna ‘’bireyin performansını arttırmak, duruma adapte olmasını sağlamak için gerekli fonksiyon ve becerilerin öğrenilmesini kolaylaştırmak ve sağlıklı olma durumunu sürdürmek için günlük yaşam faaliyetlerine katılımını yönetme sanatıdır ‘’ diye de cevap verebiliriz.
Ergoterapi, okul, ev, iş yeri, fabrika, huzurevi, sağlık ocağı, hastane, kamu kuruluşları, özel ve resmi kuruluşları kapsayan geniş bir uygulama alanına sahiptir. Günlük yaşamlarını sürdürmede zorluk çeken fakat bağımsız bir hayat yaşamak isteyen kişilere hizmet vermektedir. Bu işin eğitimini almış ‘’ergoterapist’’ ismi verilen kişiler, bireylere hayata uyum sağlayabilmeleri için gerekli desteği verir. Ergoterapistler herhangi bir sağlık problemi nedeniyle vücut işlevlerinde bozukluk olan ve duygusal çöküntü içerine girmiş kişileri hayata kazandırmaya çalışır.
Ergoterapi, anlamlı ve amaçlı aktivitelerle sağlığı ve refahı geliştiren kişi merkezli bir sağlık mesleğidir. Ergoterapinin temel amacı kişilerin günlük yaşam aktivitelerine katılımını sağlamaktır.
Ergoterapist kişilerin yaşam rolleri ve bunlarla ilgili olarak kendine bakım ve üretici faaliyetler, oyun ve serbest zaman aktivitelerini kullanarak sağlıklı ve iyi olma hâlini, bağımsız yaşam ve toplumsal katılımlarını artırmaya yardımcı olan kişidir.
Çocuklarda ergoterapinin en önemli amacı çocuğun günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlığını sağlayarak toplumsal katılımını gerçekleştirmektir. Günlük aktivitelere katılım sağlığı ve iyi olma halini direk olarak etkiler. Çocukluk çağı aktivitelerine katılım çocukların fiziksel, sosyal, kültürel, ekonomik ve kurumsal çevreler ile etkileşimini gerektirir. Çocuk çevre ve aktivite arasındaki etkileşim maksimum düzeyde ise optimal aktivite performansı başarılmış olur. Performans komponentleri bireyin aktivite performansının temeli olan öğrenilmiş gelişimsel davranış paternleridir. Performans komponentleri duyu- motor, kognitif ve psikososyal-psikolojik olmak üzere 3 bölümde incelenir. Ergoterapist tarafından çocuğun performansını etkileyen faktörler, çevre ve aktivite değerlendirilir ve gerekli müdahaleye karar verilir. Çocuklarda ergoterapi uygulamalarında duyu integrasyon tedavisi, duyu-motor stimulasyon yaklaşımı, algı-motor yaklaşımlar, oyun terapisi, kognitif rehabilitasyon, günlük yaşam aktiviteleri eğitimi, nörogelişimsel tedavi yaklaşımları, kognitif davranışsal tedavi, yaratıcı yaklaşımlar, psikososyal yaklaşımlar ve biyomekanik yaklaşımlar çocuğun ihtiyacına göre tek başına yada birbirini tamamlayan programlar şeklinde uygulanmaktadır. bolu ergoterapi
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), son derece önemli akademik, sosyal ve psikiyatrik sorunlara yol açabilen ve olumsuz etkileri yaşam boyu sürebilen bir hastalıktır.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun toplumda görülme sıklığı nedir?
Toplumda görülme sıklığı %5-7 gibi çok yüksek orandadır, çocuklukta başlayıp %60-70 oranında, yetişkinlikte de devam edebilen bir rahatsızlıktır.
DEHB, anne-babaların veya öğretmenlerin tutum hatalarından kaynaklanmaz.
DEHB genetik nedenli, nörobiyolojik bir hastalıktır.
İzlem çalışmaları ortaya koymuştur ki;
Kas ve duruş hareketlerini etkileyen Serebral palsi (SP) beyin felci olarak biliniyor. Görme, işitme ve duyumu büyük oranda etkileyen hastalık çocukluk döneminde ortaya çıkabiliyor. Milyonlarca insanda görülebilecek bu rahatsızlık doğum sırasında ya da sonrasında oluşuyor. Serebral Palsi belirtileri arasında titreme ve istemsiz hareketler baş gösteriyor. Erken (prematüre) doğum, Gebe annede tansiyonun yükselmesi veya düşmesi, kan grubu uyuşmazlığı hastalığı tetikleyen nedenler arasında sıralanıyor.
Biyoljki bir nedene bağlı olmadan sadece çevresindeki şartların yetersizliğinden dolayı gelişim geriliği yaşayabilir.
Bu durum anne-babanın veya çocuğun bakımıyla sorumlu kişinin, yeterince uyarıcı, sağlıklı ve zengin bir çevre sunmayışından kaynaklanır. Örneğin çocuk dışarıya sık çıkma şansı olmadan, dört duvar arasında büyümek zorunda kalmıştır. Onunla ilgilenen, oynayan bir yetişkin yoktur.
Özellikle çalışan anne-babalarda, çocuğun akşama kadar bakıcıyla bir etkinlik yapmadan ve dışarı çıkmadan yalnız kalması, arkadaşlarıyla yeterince oynamaması nedenler arasındadır. Çocuk, oyun oynayarak büyür ve gelişir. Eğer bu şartlardan mahrum olursa, gelişim geriliği kaçınılmazdır.
Dispraksi; doğuştan gelen, kişinin motor görevlerini planlama ve işleme kabiliyetini etkileyen bir güçlüktür. Dispraksi kaslarla ilgili bir durum değil bir motor planlama güçlüğüdür. Çocuk ne istediğini anlar ancak kendini istenene uyduramaz.
Genel olarak Dispraksiyi temel ve ince motor becerilerinde koordinasyonu ve hareketi etkileyen güçlük olarak tanımlayabiliriz.
Koordinasyon güçlüğü, sakarlık ile birlikte dil, algı ve düşüncede de kendini gösterir. Dispraksi çocuk ve yetişkinlerde farklı şekilde olabilir.
Dispraksi’ nin 3 tipi vardır:
1- Oral
2- Sözel ( verbal)
3- Motor
Telif Hakkı © 2022 ÖZEL BOLU ALBATROS DİSLEKSİ AKADEMİ - Tüm Hakları Saklıdır.
yclzkn